-
1 pek
pek çok (+ sg) sehr viel(e);pek gözlü verwegen;pek pek höchstens;pek söylemek im barschen Ton reden;pek yüzlü fig geradlinig, ungezwungen
См. также в других словарях:
pek gözlü — sf. Yılmaz, yürekli, gözü pek (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlü — sf. 1) Gözü olan 2) Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan İri gözlü. Yeşil gözlü. 3) Bölmesi veya gözleri olan Bu masa üç gözlüdür. 4) Deliği olan Sık gözlü kalbur. Birleşik Sözler açgözlü ahu gözlü ak gözlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
pek — sf. 1) Sert, katı 2) Sağlam, dayanıklı İnsan gülden nazik, taştan pektir. H. R. Gürpınar 3) zf. Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. H. C. Yalçın 4) zf., hlk. Hızlı olarak Pek gittiği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
A'YEN — Büyük ve iri gözlü. * Bakılan yer. * Çok açık, pek belli, bâriz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük